# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَمِنْهُمْ مَنْ يَسْتَمِعُونَ اِلَيْكَۜ اَفَاَنْتَ تُسْمِعُ الصُّمَّ وَلَوْ كَانُوا لَا يَعْقِلُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Veminhum men yestemi’ûne ileyk(e)(c) efeente tusmi’u-ssumme velev kânû lâ ya’kilûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | İçlerinde sana kulak verip dinleyenler de var. Hele bir de hiç akıllarını kullanmıyorlarsa, o sağırlara sen mi gerçeği duyuracaksın? |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Onlardan seni dinleyenler vardır. Fakat sağırlara -üstelik akılları da ermiyorsa- sen mi duyuracaksın? |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Aralarında sana kulak veren vardır. Sen, sağırlara, üstelik akılları da almazsa, işittirebilir misin? |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Onlardan sana kulak verenler de vardır. Fakat sağırlara, hele akılları da ermiyorsa, sen mi işittireceksin? |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | İçlerinden seni dinlemeye gelenler de var. Sen, sağırlara, üstelik akılsız da olanlara dinletebilir misin? |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | İçlerinden seni dinlemiye gelenler de var, fakat akılları da yokken sağırlara sen mi işittireceksin |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Onlardan sana kulak verenler vardır. Fakat sağırlara sen mi duyuracaksın? Hele akılları da olmazsa! |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Onlardan seni dinleyenler de vardır. Fakat (hakkı anlamayan) o sağırlara, üstelikakılları da ermiyorsa, sen mi işittireceksin? |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | İçlerinden seni, (okuduğun Kur'an'ı ve hükümlerini) dinlemeğe gelenler de var. Fakat, akılları da yokken sağırlara sen mi duyuracaksın? |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve onların içinde senin sözlerini işitmek isteyenler de vardır. Fakat sağırlara mı işittireceksin? Eğer akıllarıda kesmez kimseler bulunmuş ise. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Onlardan seni duyanlar da vardır. Fakat sağırlara, üstelik akıllarını da kullanmıyorlarsa, sen birşey işittirebilir misin? |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Among them are some who (pretend to) listen to thee: But canst thou make the deaf to hear,- even though they are without understanding? |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Yunus Sûresi 42. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...