# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | لَا يَسْتَط۪يعُونَ نَصْرَهُمْۙ وَهُمْ لَهُمْ جُنْدٌ مُحْضَرُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Lâ yestatî’ûne nasrahum vehum lehum cundun muhdarûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Oysa bu sözde ilâhların onlara yardım edecek güçleri yoktur. Aksine, asıl kendileri onları korumakla görevli asker durumundalar. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Halbuki ilâhların onlara yardım etmeye güçleri yetmez. Aksine kendileri bunlar için yardıma hazır askerlerdir. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Oysa onlar yardım edemezler, ancak kendileri o tanrılara koruyuculuk için nöbet beklerler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Onlar, ilâhlar için (hizmete) hazır asker oldukları hâlde, ilâhlar onlara yardım edemezler. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Onların, onlara yardıma güçleri yetmez. Kendileri ise onlar için bazı askerlerdir. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Onların onlara yardıma gücleri yetmez, onlar ise onlar için hazırlanan askerler |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Ki bunlar onlara asla yardım edemezler (Bil'akis) kendileri bunlar için hazırlanmış (bir sürü) avenedir. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (O ilâhlar,) onlara yardıma güç yetiremezler; bil'akis kendileri onlar(ı muhâfaza)için hazırlanmış askerlerdir. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Putların kendilerine yardıma güçleri yetmez. Onlar ise putlara karşı itaata hazır askerlerdir. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Onlara yardım etmeğe güçleri yetmez.Onlar ise bunlar için hazırlanmış yardımcı erlerdir. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Oysa onların elinden hiçbir yardım gelmez; aksine, kendileri onların hazır askerleridir. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | They have not the power to help them: but they will be brought up (before Our Judgment-seat) as a troop (to be condemned). |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Yâsin Sûresi 75. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...