# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَذَلَّلْنَاهَا لَهُمْ فَمِنْهَا رَكُوبُهُمْ وَمِنْهَا يَأْكُلُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Ve żellelnâhâ lehum feminhâ rakûbuhum veminhâ ye/kulûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Biz bunları emirlerine boyun eğdirdik; bir kısmına binerler, bir kısmından da yerler. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Bu hayvanları onların emrine verdik. Onların bazısını binek olarak kullanırlar, bazısını besin olarak yerler. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Onları kendilerinin buyruğuna verdik; bindikleri de, etini yedikleri de vardır. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Biz, o hayvanları kendilerine boyun eğdirdik. Onlardan bir kısmı binekleridir, bir kısmını da yerler. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Onları, kendilerinin hizmetine vermişiz de, hem onlardan binekleri var, hem de onlardan yiyorlar. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ve onları kendilerine zebun etmişiz de hem onlardan binidleri var, hem de onlardan yiyorlar |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Biz onları kendilerine müsahhar kıldık. İşte binecekleri bunlardan, yiyecekleri bunlardandır. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Hem bunları kendilerine boyun eğdirdik de, onların bir kısmı binekleridir, bir kısmından da yerler. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | O hayvanları, kendi menfaatlerine bağlı kıldık da, hem onlardan binekleri var, hem de onlardan yiyorlar. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve onlara bunları musahhar (itaatkar) kıldık. Artık bunlardan onların binecekleri (hayvanlar) vardır ve bunlardan yiyiverirler. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Onları Biz kendilerine uysal kıldık; kimine binerler, kiminden yerler. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And that We have subjected them to their (use)? of them some do carry them and some they eat: |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Yâsin Sûresi 72. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...
Kâf sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 45 âyettir. İsmini 1. âyette geçen ق (Kāf) harfinden alır. Resmî tertîbe göre 50, iniş sırasına göre 34. sûredir. ...
Yasin suresi Mekke’de nazil olmuştur. 83 ayettir. İsmini birinci ayette geçen يٰسٓ (Yasin) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, nüzul (İniş) sırası ...
Ayet-i kerimede buyrulur: قُلْ اَرَاَيْتُمْ اِنْ اَخَذَ اللّٰهُ سَمْعَكُمْ وَاَبْصَارَكُمْ وَخَتَمَ عَلٰى قُلُوبِكُمْ مَنْ اِلٰهٌ غَيْرُ اللّٰهِ يَأ ...