# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَسَلَامٌ لَكَ مِنْ اَصْحَابِ الْيَم۪ينِ | |
Türkçe Okunuşu * | Feselâmun leke min ashâbi-lyemîn(i) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Melekler ona: “Selâm sana, ey ashâb-ı yeminden olan kişi!” derler. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | «Ey sağdaki! Sana selam olsun!» |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | "Ey sağcılardan olan kişi, sana selam olsun!" denir. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 90,91. Eğer Ahiret mutluluğuna ermiş kişilerden ise, kendisine, “Selâm sana Ahiret mutluluğuna ermişlerden!” denir. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | "(Ey sağcı), sana sağcılardan selam!" |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | artık selâm sana Eshabi yemînden |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Artık sağcılardan selâm sana! |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | 90,91. Eğer (o kimse) Ashâb-ı Yemînden ise, bunun üzerine (kendisine): “Sana Ashâb-ı Yemînden selâm olsun!” (denilecektir.) |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Artık (ey sağcı), sana sağcı kardeşlerinden selâm olsun! (emniyet ve selâmet içindesin.) |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | İmdi sana Ashâb-ı Yemîn'den bir selâm (denilecektir). |
11. | Ümit Şimşek Meali | Selâm olsun sana Ashab-ı Yeminden. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | (For him is the salutation), "Peace be unto thee", from the Companions of the Right Hand. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Vâkıa Sûresi 91. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...