# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَاَنْتُمْ ح۪ينَئِذٍ تَنْظُرُونَۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Ve entum hîne-iżin tenzurûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | O vakit can çekişenin yanında bulunan sizler, elinizden bir şey gelmez, sadece çâresizlik içinde seyredersiniz. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | O vakit siz bakar durursunuz. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 83,84,85. Kişinin canı boğaza dayanınca ve siz o zaman bakıp kalırken, Biz o kişiye sizden daha yakınızdır, ama görmezsiniz. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Oysa siz o zaman bakıp durursunuz. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Ki o zaman siz (ölmek üzere olana) bakar durursunuz. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | ki siz o vakıt bakar durursunuz |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | o vakit siz görürsünüz! |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | 83,84. Öyle ise, değil mi ki (can) boğaza geldiğinde, artık siz, o sırada (can çekişen o kimseye çâresizlikle) bakar durursunuz. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | O vakit (ölünün etrafında bulunan sizler), bakar durursunuz. (Elinizden bir şey gelmez, canınızın çıkmasını beklersiniz). |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve siz o zaman bakar durursunuz. |
11. | Ümit Şimşek Meali | O vakit siz bakar, durursunuz. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And ye the while (sit) looking on,- |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Vâkıa Sûresi 84. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...