# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اُو۬لٰٓئِكَ الْمُقَرَّبُونَۚ | |
Türkçe Okunuşu * | Ulâ-ike-lmukarrabûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | İşte bunlar “mukarrabûn”; Allah’a en yakın kullardır. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 11, 12. İşte bunlar, naîm cennetlerinde (Allah'a) en yakın olanlardır. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 11,12. Naim cennetlerinde Allah'a en çok yaklaştırılmış olanlar işte bunlardır. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 10,11. (İman ve amelde) öne geçenler ise (Ahirette de) öne geçenlerdir. İşte onlar (Allah’a) yaklaştırılmış kimselerdir. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | İşte o yaklaştırılanlar, |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | 11,12. Onlar ne'ıym Cennetlerinde mukarrebun |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | İşte onlar (Allaha) en çok yaklaşdırılmış olanlardır. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | İşte onlar (o öne geçenler), mukarrabîn (Allah'a yakın kılınan kimseler)dir. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Bunlar, dereceleri en yüksek olanlar... |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | İşte mukarreb olanlar, onlardır. |
11. | Ümit Şimşek Meali | İşte onlar Allah katında yakınlık sahibidirler. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | These will be those Nearest to Allah: |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Vâkıa Sûresi 11. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: لِلّٰهِ مُلْكُ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ وَمَا ف۪يهِنَّۜ وَهُوَ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ قَد۪يرٌ Göklerin, yerin ve bunlardaki ...
Ayet-i kerimede buyrulur: يَوْمَ يَجْمَعُ اللّٰهُ الرُّسُلَ فَيَقُولُ مَاذَٓا اُجِبْتُمْۜ قَالُوا لَا عِلْمَ لَنَاۜ اِنَّكَ اَنْتَ عَلَّامُ الْغُيُو ...
Ayet-i kerimede buyrulur: يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا عَلَيْكُمْ اَنْفُسَكُمْۚ لَا يَضُرُّكُمْ مَنْ ضَلَّ اِذَا اهْتَدَيْتُمْۜ اِلَى اللّٰهِ مَ ...
Ayet-i kerimede buyrulur: قُلْ لَا يَسْتَوِي الْخَب۪يثُ وَالطَّيِّبُ وَلَوْ اَعْجَبَكَ كَثْرَةُ الْخَب۪يثِۚ فَاتَّقُوا اللّٰهَ يَٓا اُو۬لِي الْاَلْب ...
Ayet-i kerimede buyrulur: يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُٓوا اِنَّمَا الْخَمْرُ وَالْمَيْسِرُ وَالْاَنْصَابُ وَالْاَزْلَامُ رِجْسٌ مِنْ عَمَلِ الشَّيْ ...
Nisâ sûresi Medine’de nâzil olmuştur, 176 âyettir. İsmini, birinci âyette geçen ve “kadınlar” mânasına gelen اَلنِّسَاءُ (Nisâ) kelimesinden alır. A ...