# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَمِنَ الَّيْلِ فَسَبِّحْهُ وَاِدْبَارَ النُّجُومِ | |
Türkçe Okunuşu * | Vemine-lleyli fesebbihhu ve-idbâra-nnucûm(i) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Gecenin bir kısmında da, yıldızların batmaya durduğu demde de O’nu tesbih et! |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Gecenin bir kısmında ve yıldızların batışından sonra da O'nu tesbih et. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Geceleyin ve yıldızlar kaybolurken de O'nu tesbih et. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Gecenin bir kısmında ve yıldızların batışı sırasında O’nu tespih et. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Gecenin bir kısmında ve yıldızların batışında da O'nu tesbih et |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Tesbih et ona hem de nücumun idbarı sıra |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Gecenin bir kısmında ve yıldızların batışından sonra dahi tesbîh et. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Gecenin bir kısmında (akşam, yatsı ve teheccüd namazlarında) ve yıldızların batışından sonra da (sabah namazında) O'nu tesbîh et! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Gecenin bir kısmında ve yıldızların batışı sırasında dahi tesbih et. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve geceden de ve yıldızların batmaya başladıklarında da O'nu tesbihe devam et. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Gecenin bir kısmında ve yıldızlar kaybolurken de Onu tesbih et. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And for part of the night also praise thou Him,- and at the retreat of the stars! |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Tûr Sûresi 49. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...