# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اَلَّذ۪ينَ هُمْ ف۪ي خَوْضٍ يَلْعَبُونَۢ | |
Türkçe Okunuşu * | Elleżîne hum fî ḣavdin yel’abûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Onlar ki daldıkları bataklıkta oynayıp duruyor, âhiret hesâbını hiç akıllarına getirmiyorlar. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Ki onlar daldıkları bâtıl içinde oyalanıp duranlardır. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 9,10,11,12. Göğün sarsıldıkça sarsılacağı, dağların yürüdükçe yürüyeceği gün; işte o gün, daldıkları yerde eğlenip oyalanarak kıyameti yalanlayanlara yazık olacak! |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 11,12. İşte o gün, içine daldıkları dünya zevki içinde eğlenip oyalanan yalanlayıcıların vay hâline! |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Ki onlar, daldıkları bir batak (bâtıl)da oynayıp duruyorlar. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ki onlar daldıkları bir batakta oynayıp duruyorlar |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Ki onlar daldıkları baatıl içinde oynayıb duranlardır. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | O kimseler ki, onlar (bâtıl) bir dalış içinde oynayıp dururlar. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Ki onlar, daldıkları bir bâtıl da oynayıb duranlardır. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | O kimseler ki, onlar bir bataklıkta oynarlar. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Onlar ki daldıkları şeyde oynayıp duruyorlar. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | That play (and paddle) in shallow trifles. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Tûr Sûresi 12. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...