# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | مُطَاعٍ ثَمَّ اَم۪ينٍۜ | |
Türkçe Okunuşu * | Mutâ’in śemme emîn(in) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Orada sözü dinlenir, kendisine son derece güvenilir. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | O orada sayılan, güvenilen (bir elçi) dir. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 19,20,21. Bu Kuran, arşın sahibi katında değerli, güçlü, sözü dinlenen ve güvenilen şerefli bir elçinin getirdiği sözdür. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 19,20,21.O (Kur’an), şüphesiz değerli, güçlü ve Arş’ın sahibi katında itibarlı, orada (meleklerce) itaat edilen, güvenilir bir elçinin (Cebrail’in) getirdiği sözdür. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Orada ona itaat edilir, güvenilir. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | muta' orada, emîn |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Orada kendisine itaat olunandır, bir emindir. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (O Cibrîl,) orada (melekler tarafından kendisine) itâat edilendir; (vahiy husûsunda)çok güvenilendir! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | ( O elçi, melekler arasında kendisine) orada itaat olunandır; hem de (vahye karşı) emindir. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Orada kendisine itaat olunmuş bir emîndir. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Orada sözü dinlenir, ona güvenilir. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | With authority there, (and) faithful to his trust. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Tekvir Sûresi 21. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...