# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | حَتّٰى زُرْتُمُ الْمَقَابِرَۜ | |
Türkçe Okunuşu * | Hattâ zurtumu-lmekâbir(a) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Nihâyet kabirleri ziyâret ettiniz. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 1, 2. Çokluk kuruntusu sizi o derece oyaladı ki, nihayet kabirleri ziyaret ettiniz. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 1,2. Çoğunluk olmak iddianız sizi o kadar meşgul etti ki, mezarları ziyaretle oradakileri de sayacak kadar oldunuz. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 1,2. Çoklukla övünmek sizi, kabirlere varıncaya (ölünceye) kadar oyaladı. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | 1,2. Çoklukla övünmek, sizi kabirlere varıncaya kadar oyaladı. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ta.. ziyaret edişinize kadar kabirleri |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | tâ kabirler (e kadar gidib) ziyaret etdiniz. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | 1,2. Sizi tekâsür'le (o çoklukla, mal ve evlâd çokluğuyla) övünmek (o kadar) oyaladı ki, nihâyet kabirleri ziyâret ettiniz (ve artık ölmüş olanlarınızı dahi sayarak gururlandınız)! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Kabirlere varıncıya kadar ziyaret ettiniz; (ölülerinizi sayıb onların yokluğu ile öğündünüz.) |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Tâ ki, kabirleri ziyaret ediverdiniz. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Kabre varıncaya kadar! |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Until ye visit the graves. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Tekâsür Sûresi 2. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...