# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَيَذَرُهَا قَاعًا صَفْصَفًاۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Feyeżeruhâ kâ’an safsafâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | “Böylece yerlerini dümdüz, bomboş bir halde bırakacak.” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Böylece yerlerini dümdüz, bomboş bırakacaktır. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 105,106,107,108. Sana dağları sorarlar; de ki: "Rabbim onları ufalayıp savuracak, yerlerini düz, kuru bir toprak haline getirecek; orada ne çukur, ne tümsek göreceksin. O gün, hiçbir tarafa sapmadan bir davetçiye uyarlar. Sesler Rahman'ın heybetinden kısılmıştır; ancak bir fısıltı işitirsin." |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | “Onların yerlerini dümdüz, boş bir alan hâlinde bırakacaktır.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | "Böylece yerlerini dümdüz boş bir halde bırakacak." |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Yerlerini düpedüz bomboş bırakacak |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | «(Savuracak) da yerlerini dümdüz bir toprak haalinde bırakacak». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | “Onları(n yerlerini) dümdüz, bomboş bir hâlde bırakacak!” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Böylece yerlerini dümdüz boş bir halde bırakacak. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | «Artık onları dümdüz, bomboş bir halde bırakacaktır.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | Yerlerini dümdüz, bomboş bırakacak. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | "He will leave them as plains smooth and level; |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Tâ-Hâ Sûresi 106. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...
Kâf sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 45 âyettir. İsmini 1. âyette geçen ق (Kāf) harfinden alır. Resmî tertîbe göre 50, iniş sırasına göre 34. sûredir. ...
Yasin suresi Mekke’de nazil olmuştur. 83 ayettir. İsmini birinci ayette geçen يٰسٓ (Yasin) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, nüzul (İniş) sırası ...