# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اِنَّا نَطْمَعُ اَنْ يَغْفِرَ لَنَا رَبُّنَا خَطَايَانَٓا اَنْ كُنَّٓا اَوَّلَ الْمُؤْمِن۪ينَۜ۟ | |
Türkçe Okunuşu * | İnnâ natme’u en yaġfira lenâ rabbunâ ḣatâyânâ en kunnâ evvele-lmu/minîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | “Doğrusu biz, Mûsâ’ya inananların ilki olduğumuz için, umarız Rabbimiz hatalarımızı bağışlar.” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | «Biz, ilk iman edenler olduğumuz için Rabbimizin hatalarımızı bağışlayacağını umarız.» |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 50,51. İman eden sihirbazlar: "Zararı yok, biz şüphesiz Rabbimize doneceğiz; inananların ilki olmamızdan ötürü, Rabbimizin kusurlarımızı bize bağışlayacağını umarız" dediler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | “(Burada) ilk inananlar biz olduğumuz için şüphesiz Rabbimizin, hatalarımızı bağışlayacağını umuyoruz.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | "Herhalde biz müminlerin evveli olduğumuzdan dolayı, Rabbimizin bize mağfiret buyuracağını ümit ederiz" |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Her halde biz mü'minlerin evveli olduğumuzdan dolayı rabbımızın bize mağfiret buyuracağını ümid ederiz. |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | «Herhalde biz îman edenlerin ilki olduğumuz için Rabbimizin bizim günâhlarımızı yarlığayacağını umarız». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | “Doğrusu biz (bu mecliste) îmân edenlerin ilki olduğumuzdan, Rabbimizin bizim için hatâlarımızı bağışlayacağını umarız.” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Doğrusu biz, (içinizde Mûsa'ya) iman edenlerin ilki olduğumuzdan dolayı Rabbimiz, bizim günahlarımızı bağışlayacağını ümid ederiz.” |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | «Biz mü'minlerin evveli olduğumuzdan dolayı bizim için hatalarımızı Rabbimizin mağfiret buyuracağını ümid ederiz.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | “Umuyoruz ki, iman edenlerin ilki biz oluruz da Rabbimiz bizim hatâlarımızı bağışlar.” |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | "Only, our desire is that our Lord will forgive us our faults, that we may become foremost among the believers!" |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Şuarâ Sûresi 51. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...