# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اِذْ قَالَ لَهُمْ شُعَيْبٌ اَلَا تَتَّقُونَۚ | |
Türkçe Okunuşu * | iż kâle lehum şu’aybun elâ tettekûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Şuayb onlara şu öğütte bulundu: “Artık Allah’tan korkup günahlardan sakınmaz mısınız?” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Şuayb onlara şöyle demişti: (Allah'a karşı gelmekten) sakınmaz mısınız? |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 177,178,179,180,181,182,183,184. Şuayb onlara: "Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim. Artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Ben buna karşı sizden bir ücret istemiyorum, benim ecrim ancak Alemlerin Rabbine aittir. Ölçüyü tam yapın, eksiltenlerden olmayın. Doğru terazi ile tartın. İnsanların hakkını azaltmayın. Yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın. Sizi ve daha önceki nesilleri yaratandan korkun" dedi. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Hani Şu’ayb, onlara şöyle demişti: “Allah’a karşı gelmekten sakınmaz mısınız?” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Hani Şuayb onlara şöyle demişti: "Siz Allah'tan korkmaz mısınız?" |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | O Vakit ki Şuayb onlara demişti: siz Allahdan korkmaz mısınız? |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | O zamanda ki Şuayb onlara: «(Allahdan) korkmaz mısınız?» demişdi, |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Şuayb onlara (şöyle) demişti: “(Allah'a karşı gelmekten) sakınmıyor musunuz?” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | O vakit, (peygamberleri) Şuayp onlara şöyle demişti: “- Allah'dan korkmazmısınız?” |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | O vakit ki, onlara Şuayb dedi ki: «İttikada bulunmaz mısınız?» |
11. | Ümit Şimşek Meali | Kardeşleri Şuayb onlara “Sakınmıyor musunuz?” demişti. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Behold, Shu´ayb said to them: "Will ye not fear ((Allah))? |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Şuarâ Sûresi 177. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...