# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَقَالَ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا هَلْ نَدُلُّكُمْ عَلٰى رَجُلٍ يُنَبِّئُكُمْ اِذَا مُزِّقْتُمْ كُلَّ مُمَزَّقٍۙ اِنَّكُمْ لَف۪ي خَلْقٍ جَد۪يدٍۚ | |
Türkçe Okunuşu * | Vekâle-lleżîne keferû hel nedullukum ‘alâ raculin yunebbi-ukum iżâ muzziktum kulle mumezzekin innekum lefî ḣalkin cedîd(in) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Küfürde saplanıp kalmış olanlar, birbirlerine alaylı alaylı şöyle diyorlar: “Size, tamâmen dağılıp paramparça olduktan sonra, evet bu halde iken, yepyeni bir hayatla tekrar dirileceğinizi söyleyen bir adamı gösterelim mi?” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Kâfir olanlar (kendi aralarında) şöyle dediler: Çürüyüp paramparça olduğunuz vakit yeniden dirileceğinizi söyleyerek haber veren kişiyi gösterelim mi? |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 7,8. İnkar edenler, insanlara: "Size, siz parça parça dağılıp yok olduğunuz zaman yeniden dirileceğinizi haber veren bir adam gösterelim mi? Allah'a karşı yalan mı uyduruyor, yoksa kendisinde delilik mi vardır?" derler. Hayır; ahirete inanmayanlar, azapta ve derin bir sapıklık içindedirler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Yine inkâr edenler şöyle dediler: “Çürüyüp ufalandıktan sonra sizin yeniden diriltileceğinizi söyleyen bir adamı size gösterelim mi? |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Böyle iken inkâr edenler şöyle dediler: "Siz öldükten sonra, didik didik parçalandığınız vakit, yeniden bir yaratılış içinde bulunacaksınız diye, size birtakım haberler veren kişiyi gösterelim mi?" |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Böyle iken o küfredenler şöyle dediler: size bir adam gösterelimmi ki temamen didik didik didiklendiğiniz vakıt muhakkak siz, yeni bir hılkat içinde bulunacaksınız diye size Peygamberlik ediyor? |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | O küfredenler (birbirine şöyle) dedi (ler): «Siz didik didik parçalanıb dağıldığınız vakit her halde ve muhakkak tekrar yeni bir yaratılışda (bulunacağınızı) size (ehemmiyyetle) haber vermekde olan bir adam gösterelim mi size»? |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Böyleyken, o inkâr edenler (kendi aralarında) dedi(ler) ki: “(Siz) tamâmen (çürüyüp)parça parça dağıldığınız zaman, muhakkak ki sizin, gerçekten (diriltilerek) yeni bir yaratılışta olacağınızı size haber veren bir adamı size gösterelim mi?” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | (Hal böyle iken) kâfir olanlar, (yardakçılarına şöyle) dediler: “- Siz tamamen parça parça dağıldığınız ve çürüdüğünüz vakit, muhakkak yeni bir yaratılışta bulunacağınızı, size haber vermekte olan bir adamı (peygamberlik iddia edeni), size gösterelim mi? |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve kâfir olanlar dedi ki: «Size bir adam gösterelim mi ki, siz büsbütün darmadağın olduğunuz vakit muhakkak siz yeni bir yaradılışta bulunacağınızı size haber veriyor.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | Yine o inkâr edenler dediler ki: “Size, çürüyüp dağıldıktan sonra yeniden yaratılacağınızı söyleyen bir adam gösterelim mi? |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | The Unbelievers say (in ridicule): "Shall we point out to you a man that will tell you, when ye are all scattered to pieces in disintegration, that ye shall (then be raised) in a New Creation? |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Sebe' Sûresi 7. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...