# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَاَرَادُوا بِه۪ كَيْدًا فَجَعَلْنَاهُمُ الْاَسْفَل۪ينَ | |
Türkçe Okunuşu * | Fe-erâdû bihi keyden fece’alnâhumu-l-esfelîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Böylece ona tuzak kurmaya yeltendiler. Fakat biz heveslerini kursaklarında bırakıp onları perişan ve zelil duruma düşürdük. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Böylece ona bir tuzak kurmayı istediler. Fakat biz onları alçaklardan kıldık. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Ona düzen kurmak istediler, ama Biz onları altettik. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Böylece ona bir tuzak kurmak istediler. Biz de onları en alçak kimseler kıldık. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Böylece ona bir tuzak kurmak istediler. Biz de kendilerini daha alçak düşürdük. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Böyle ona bir tuzak kurmak istediler, biz de tuttuk kendilerini daha alçak düşürdük |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Bunun üzerine ona bir tuzak kurmak arzu etdiler. Biz ise (Bil'akis) kendilerini (zeliller ve) sefiller etdik. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Böylece ona tuzak kurmak istediler, fakat onları en alçak kimseler kıldık. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Ona böyle bir tuzak kurmak istediler. Biz de tuttuk onları çok alçak duruma düşürdük. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Onun için böyle bir hile dilediler. Artık Biz de onları pek sefil kimseler kıldık. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Böylece İbrahim'e bir tuzak kurmak istediler; Biz ise onları küçük düşürdük. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | (This failing), they then sought a stratagem against him, but We made them the ones most humiliated! |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Sâffât Sûresi 98. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...