# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | لِمِثْلِ هٰذَا فَلْيَعْمَلِ الْعَامِلُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Limiśli hâżâ felya’meli-l’âmilûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | “Çalışacak olanlar, işte böyle bir başarıya ulaşmak için çalışsınlar!” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 58, 59, 60, 61. Birinci ölümümüz hariç, bir daha biz ölmeyecek ve bir daha azap görmeyecek değil miyiz? Şüphesiz bu, büyük kurtuluştur. Çalışanlar, böylesi bir kurtuluş için çalışsın. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Çalışanlar bunun için çalışsın. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Çalışanlar böylesi için çalışsınlar! |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Çalışanlar işte böyle bir kurtuluş için çalışsınlar. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Böyle bir murad için çalışsın çalışan erler |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Artık çalışanlar da bunun gibi (bir murad için) çalışmalıdır. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Çalışanlar, o hâlde böylesi (bir netîce) için çalışsın! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Böyle ebedî bir saadet için çalışsın çalışanlar... |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | İşte çalışanlar, bunun misli için çalışıversinler. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Çalışacak olan, böyle birşey için çalışsın. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | For the like of this let all strive, who wish to strive. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Sâffât Sûresi 61. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: اَلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَلَمْ يَلْبِسُٓوا ا۪يمَانَهُمْ بِظُلْمٍ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمُ الْاَمْنُ وَهُمْ مُهْتَدُونَ۟ İman edip ...
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...