# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَاطَّلَعَ فَرَاٰهُ ف۪ي سَوَٓاءِ الْجَح۪يمِ | |
Türkçe Okunuşu * | Fettale’a feraâhu fî sevâ-i-lcahîm(i) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Derken bakar da, onu kızgın alevli cehennemin tam ortasında görür. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | (O zât, dünyâda geçmiş olan hâdiseyi bu şekilde anlattıktan sonra Allah Teâlâ orada bulunanlara:) Siz işin gerçeğine vâkıf mısınız? dedi. İşte o zaman konuşan baktı, arkadaşını cehennemin ortasında gördü. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Bir bakar onu cehennemin ortasında görür. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Kendisi de bakar ve onu cehennemin ortasında görür. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Derken bakınır ve onu cehennemin ta ortasında görür. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Derken bakmış onu tâ Cehennemin ortasında görmüştür |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Derken o (bizzat) bakıb bunu o çılgın ateşin ta ortasında gördü. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Derken baktı da onu Cehennemin ortasında gördü. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Derken (bizzat kendisi) bakmış, onu tâ cehennemin ortasında görmüştür. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Derken kendisi bakar, onu (O arkadaşını) cehennemin ortasında görür. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Bakar ve onu Cehennemin ortasında görür. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | He looked down and saw him in the midst of the Fire. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Sâffât Sûresi 55. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...