# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | قَالُوا بَلْ لَمْ تَكُونُوا مُؤْمِن۪ينَۚ | |
Türkçe Okunuşu * | Kâlû bel lem tekûnû mu/minîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Onlar da şöyle derler: “Hayır, ne münâsebet! Siz zâten inanmak gibi bir niyet taşımıyordunuz.” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 29, 30. (Ötekiler de:) «Bilâkis, derler, siz inanan kimseler değildiniz. Bizim sizi zorlayacak bir gücümüz yok. Fakat siz kendiniz azgın bir toplum idiniz.» |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Onlar da şöyle derler: "Hayır; siz inanmış kimseler değildiniz." |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Diğerleri de onlara şöyle derler: “Hayır, siz zaten mü’min kimseler değildiniz.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | (İleri gelenler de) derler ki: "Hayır, siz inanmamıştınız." |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Yok, diyorlardır: siz inanmamıştınız |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | (Metbu'ları da:) «Hayır, siz (esasen) îman ediciler değildiniz», derler, |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (O reisler ise) derler ki: “Bil'akis, (siz zâten) mü'min kimseler olmamıştınız.” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | (Öncüler de yardakçılarına cevap verib şöyle) diyecekler: “- Hayır, doğrusu siz Allah'a iman etmemiştiniz. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Metbû bulunanlar da derler ki: «Hayır. Siz mü'min kimse olmuş değildiniz.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | Diğerleri de “Siz zaten inanmamıştınız ki,” diye cevap verirler. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | They will reply: "Nay, ye yourselves had no Faith! |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Sâffât Sûresi 29. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...
Kâf sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 45 âyettir. İsmini 1. âyette geçen ق (Kāf) harfinden alır. Resmî tertîbe göre 50, iniş sırasına göre 34. sûredir. ...
Yasin suresi Mekke’de nazil olmuştur. 83 ayettir. İsmini birinci ayette geçen يٰسٓ (Yasin) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, nüzul (İniş) sırası ...
Ayet-i kerimede buyrulur: قُلْ اَرَاَيْتُمْ اِنْ اَخَذَ اللّٰهُ سَمْعَكُمْ وَاَبْصَارَكُمْ وَخَتَمَ عَلٰى قُلُوبِكُمْ مَنْ اِلٰهٌ غَيْرُ اللّٰهِ يَأ ...