# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | ف۪يهَا فَاكِهَةٌۖ وَالنَّخْلُ ذَاتُ الْاَكْمَامِ | |
Türkçe Okunuşu * | Fîhâ fâkihetun ve-nnaḣlu żâtu-l-ekmâm(i) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Orada çeşit çeşit meyveler, ürünler ve salkımlarla yüklü hurma ağaçları vardır. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Orada meyveler ve salkımlı hurma ağaçları vardır. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 11,12. Orada meyveler, salkımlı hurma ağaçları, kabuklu taneler, güzel kokulu otlar vardır. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Orada meyve(ler) ve salkımlı hurma ağaçları vardır. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Orada meyvalar ve salkımlı hurma ağaçları vardır. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Onda bir meyva, ve ekmamiyle duran nahli benam |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Ki onda (türlü) meyve (ler), domurcuklu hurma ağaç (lar) ı, |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Orada meyveler ve tomurcuklu hurma ağaçları vardır. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Orada meyva çeşitleri, tomurcuklu hurma ağaçları; |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Orada mütenevvi meyveler ve tomurcuklar sahibi olan hurma ağaçları vardır. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Onda nice meyveler, salkım salkım hurmalar vardır. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Therein is fruit and date-palms, producing spathes (enclosing dates); |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Rahmân Sûresi 11. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: اَلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَلَمْ يَلْبِسُٓوا ا۪يمَانَهُمْ بِظُلْمٍ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمُ الْاَمْنُ وَهُمْ مُهْتَدُونَ۟ İman edip ...
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...