# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَاللّٰهُ جَعَلَ لَكُمُ الْاَرْضَ بِسَاطًاۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Va(A)llâhu ce’ale lekumu-l-arda bisâtâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | «Allah, yeryüzünü sizin için bir sergi gibi döşedi.» |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 19, 20. Allah, onda geniş yollar edinip dolaşabilesiniz diye, yeryüzünü sizin için bir sergi yapmıştır. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 19,20. "Yeryüzünde dolaşabilmeniz, orada yollar ve geniş geçitlerden geçebilmeniz için, onu size yayan O'dur." |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 19,20. ‘Allah, yeryüzünü sizin için bir sergi yapmıştır ki, oradaki geniş yollarda yürüyesiniz.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Allah sizin için yeri bir yaygı yapmıştır. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ve Allah sizin için Arzı bir sergi yapmıştır |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | «Allah yeri sizin için bir döşek yapmışdır», |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | “Ve Allah, yeri sizin için bir yaygı yaptı.” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Allah sizin için arzı bir döşek yapmıştır; |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve Allah, Sizin için yeri bir döşek kılmıştır. |
11. | Ümit Şimşek Meali | “Yeryüzünü de Allah önünüze yaydı: |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | "´And Allah has made the earth for you as a carpet (spread out), |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Nuh Sûresi 19. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...