# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | قَالَتْ يَٓا اَيُّهَا الْمَلَؤُ۬ا اِنّ۪ٓي اُلْقِيَ اِلَيَّ كِتَابٌ كَر۪يمٌ | |
Türkçe Okunuşu * | Kâlet yâ eyyuhâ-lmeleu innî ulkiye ileyye kitâbun kerîm(un) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Mektubu alan Sebe’ melikesi adamlarına şöyle dedi: “Ey ileri gelenler! Bana çok önemli bir mektup bırakıldı.” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | (Süleyman'ın mektubunu alan Sebe' melikesi,) «Beyler, ulular! Bana çok önemli bir mektup bırakıldı» dedi. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 29,30,31. Sebe melikesi: "Ey ileri gelenler! Bana, Bismillahirrahmanirrahim diye başlayan ve 'sakın bana karşı baş kaldırmayın ve teslim olarak gelin' diyen Süleyman'dan gönderilen önemli bir mektup bırakıldı" dedi. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Sebe kraliçesi Belkıs dedi ki: “Ey ileri gelenler! Bana çok önemli bir mektup atıldı.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | (Süleyman'ın mektubunu alan Sebe melikesi): "Beyler, ulular! Bana çok önemli bir mektup bırakıldı" dedi. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Kadın, ey a'yan dedi: bana bir mektub bırakıldı, bana çok mühim ve şayani tekrim |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | (Sebe' hükümdarı) dedi ki: «Ey ileri gelenler, hakikat bana çok şerefli bir mektub bırakıldı». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Mektûbu alan Sebe' Melîkesi:) “Ey ileri gelenler! Doğrusu bana (pek) şerefli bir mektub bırakıldı!” dedi. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | (Sebe' hükümdarı Belkıs kavmine) dedi ki: “- Ey seçkin topluluk! Bana çok iyi bir mektup bırakıldı. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | (Hükümdar olan kadın) Dedi ki: «Ey ileri gelenler! Şüphe yok ki bana, çok şerefli bir mektup bırakıldı.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | Belkıs “Efendiler,” dedi. “Bana önemli bir mektup bırakıldı. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | (The queen) said: "Ye chiefs! here is delivered to me - a letter worthy of respect. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Neml Sûresi 29. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...