# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَاَعْطٰى قَل۪يلًا وَاَكْدٰى | |
Türkçe Okunuşu * | Ve a’tâ kalîlen ve ekdâ | |
1. | Ömer Çelik Meali | Malından az bir şey verip de gerisini sert kaya gibi elinde sımsıkı tutanı? |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Azıcık verip sonra vermemekte direneni? |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 33,34. Yüz çevireni ve malından biraz verip sonra vermemekte direneni gördün mü?" |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 33,34. Şimdi yüz çevireni; pek az verip de kaskatı cimrileşeni gördün mü? |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Azıcık verip (sonra vermemekte) direneni? |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ve biraz verip de dayatıvereni |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | 33,34. Şimdi (îmandan) dönen, (malından) biraz (ını) verib de gerisini sert kaya gibi elinde tutan adamı gördün mü? |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | 33,34. (Ey Resûlüm!) Şimdi gördün mü (îmandan) yüz çevireni ve az bir şey verip(gerisini) sımsıkı tutanı? |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Ve (malından) pek az verib de kaskatı cimrileşeni... |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve biraz şey verdi, mütebakisini de men etti. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Azıcık verdi, gerisini sımsıkı elinde tuttu. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Gives a little, then hardens (his heart)? |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Necm Sûresi 34. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...