# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَلَقَدْ رَاٰهُ نَزْلَةً اُخْرٰىۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Ve lekad raâhu nezleten uḣrâ | |
1. | Ömer Çelik Meali | Yemin olsun ki Peygamber onu bir başka inişinde de gördü. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 13, 14. Andolsun onu, Sidretü'l-Müntehâ'nın yanında önceden bir defa daha görmüştü. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 13,14. And olsun ki o, Cebrail'i sınırın sonunda başka bir inişinde de görmüştür. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Andolsun ki, o, Cebrail’i bir başka inişte daha (aslî suretiyle) görmüştü. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Andolsun onu bir kez daha görmüştü. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Kasem olsun ki o onu bir deha da inişinde gördü |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | 13,14. Andolsun ki onu diğer bir defa da Sidre-tül müntehânın yanında gördü o, |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | 13,14. And olsun ki, onu (Cebrâîl'i aslî sûretinde) diğer bir inişte de (mi'râc gecesi), Sidretü'l-Müntehâ'nın yanında (iken) gördü. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Yemin olsun ki, o (Cebrâil'i hakîki suretinde) bir daha da (mi'raçtan) inerken gördü: |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Andolsun ki, O'nu (Cibril'i) diğer bir inişinde de gördü. |
11. | Ümit Şimşek Meali | And olsun ki onu başka bir inişinde de gördü: |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | For indeed he saw him at a second descent, |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Necm Sûresi 13. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: يَوْمَ يَجْمَعُ اللّٰهُ الرُّسُلَ فَيَقُولُ مَاذَٓا اُجِبْتُمْۜ قَالُوا لَا عِلْمَ لَنَاۜ اِنَّكَ اَنْتَ عَلَّامُ الْغُيُو ...
Ayet-i kerimede buyrulur: يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا عَلَيْكُمْ اَنْفُسَكُمْۚ لَا يَضُرُّكُمْ مَنْ ضَلَّ اِذَا اهْتَدَيْتُمْۜ اِلَى اللّٰهِ مَ ...
Ayet-i kerimede buyrulur: قُلْ لَا يَسْتَوِي الْخَب۪يثُ وَالطَّيِّبُ وَلَوْ اَعْجَبَكَ كَثْرَةُ الْخَب۪يثِۚ فَاتَّقُوا اللّٰهَ يَٓا اُو۬لِي الْاَلْب ...
Ayet-i kerimede buyrulur: يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُٓوا اِنَّمَا الْخَمْرُ وَالْمَيْسِرُ وَالْاَنْصَابُ وَالْاَزْلَامُ رِجْسٌ مِنْ عَمَلِ الشَّيْ ...
Nisâ sûresi Medine’de nâzil olmuştur, 176 âyettir. İsmini, birinci âyette geçen ve “kadınlar” mânasına gelen اَلنِّسَاءُ (Nisâ) kelimesinden alır. A ...
Hucurât sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 4. âyette geçen ve “odalar” mânasına gelen اَلْحُجُرَاتُ (hucurât) kelimesinden alır. Bu ...