# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَالْجِبَالَ اَرْسٰيهَاۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Velcibâle ersâhâ | |
1. | Ömer Çelik Meali | Dağları sapasağlam yerleştirdi. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 30, 31, 32, 33. Ondan sonra da yerküreyi döşedi. Kendiniz ve hayvanlarınız için bir faydalanma olmak üzere, yerden suyunu ve otlağını çıkardı ve dağları sağlam bir şekilde yerleştirdi. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Dağları yerleştirmiştir. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Dağları sağlam bir şekilde yerleştirdi. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Dağlarını oturttu. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ve dağlarını oturttu |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Dağları (nı sapasağlam) dikdi. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | 31,32,33. Size ve hayvanlarınıza bir fayda olmak üzere, ondan (yeryüzünün) suyunu ve otlağını çıkardı ve dağlar ki onları yerleştirdi! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Dağları yerleştirdi, |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Dağları da tesbit etti. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Dağları yerlerine dikti. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And the mountains hath He firmly fixed;- |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Nâziât Sûresi 32. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: لِلّٰهِ مُلْكُ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ وَمَا ف۪يهِنَّۜ وَهُوَ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ قَد۪يرٌ Göklerin, yerin ve bunlardaki ...
Ayet-i kerimede buyrulur: يَوْمَ يَجْمَعُ اللّٰهُ الرُّسُلَ فَيَقُولُ مَاذَٓا اُجِبْتُمْۜ قَالُوا لَا عِلْمَ لَنَاۜ اِنَّكَ اَنْتَ عَلَّامُ الْغُيُو ...
Ayet-i kerimede buyrulur: يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا عَلَيْكُمْ اَنْفُسَكُمْۚ لَا يَضُرُّكُمْ مَنْ ضَلَّ اِذَا اهْتَدَيْتُمْۜ اِلَى اللّٰهِ مَ ...
Ayet-i kerimede buyrulur: قُلْ لَا يَسْتَوِي الْخَب۪يثُ وَالطَّيِّبُ وَلَوْ اَعْجَبَكَ كَثْرَةُ الْخَب۪يثِۚ فَاتَّقُوا اللّٰهَ يَٓا اُو۬لِي الْاَلْب ...
Ayet-i kerimede buyrulur: يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُٓوا اِنَّمَا الْخَمْرُ وَالْمَيْسِرُ وَالْاَنْصَابُ وَالْاَزْلَامُ رِجْسٌ مِنْ عَمَلِ الشَّيْ ...
Nisâ sûresi Medine’de nâzil olmuştur, 176 âyettir. İsmini, birinci âyette geçen ve “kadınlar” mânasına gelen اَلنِّسَاءُ (Nisâ) kelimesinden alır. A ...