# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اِنَّ ف۪ي ذٰلِكَ لَعِبْرَةً لِمَنْ يَخْشٰىۜ۟ | |
Türkçe Okunuşu * | İnne fî żâlike le’ibraten limen yaḣşâ | |
1. | Ömer Çelik Meali | Şüphesiz bunda, Allah’ın azabından korkanlar için elbette büyük bir ibret vardır. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Elbette bunda, korkan kimseler için büyük bir ibret vardır. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Doğrusu bunda Allah'tan korkan kimseye ders vardır. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Şüphesiz bunda Allah’tan sakınıp korkan kimseler için büyük bir ibret vardır. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Kuşkusuz bunda, saygı duyacaklar için bir ibret vardır. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Şübhesiz ki bunda bir ıbret var, saygı duyacaklar için |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Şübhe yok ki (Allahdan) korkacak kimse (ler) için bunda kat'î bir ibret vardır. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Şübhesiz ki bunda, (Allah'dan) korkan kimseler için gerçekten bir ibret vardır. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Muhakkak ki bunda bir ibret var, (Allah'dan) korkacak kimse için... |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Şüphe yok ki, bunda korkar olan kimse için elbette bir ibret vardır. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Allah'tan korkana bunda bir ibret vardır. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Verily in this is an instructive warning for whosoever feareth ((Allah)). |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Nâziât Sûresi 26. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: اَلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَلَمْ يَلْبِسُٓوا ا۪يمَانَهُمْ بِظُلْمٍ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمُ الْاَمْنُ وَهُمْ مُهْتَدُونَ۟ İman edip ...
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...