# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَمَٓا اُرْسِلُوا عَلَيْهِمْ حَافِظ۪ينَۜ | |
Türkçe Okunuşu * | Vemâ ursilû ‘aleyhim hâfizîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Oysa onlar, mü’minler üzerine gözcü ve denetleyici olarak görevlendirilmiş değillerdi. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Halbuki onlar, müminleri denetleyici olarak gönderilmediler. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Oysa kendileri, inananlara gözcü olarak gönderilmemişlerdi. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Hâlbuki onlar, mü’minlerin başına bekçi olarak gönderilmemişlerdi. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Oysa onlar müminler üzerine bekçi olarak gönderilmemişlerdi. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Halbuki üzerlerine gözcü gönderilmemişlerdi |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Halbuki onlar (mü'minlerin) üzerlerine gözcüler olarak gönderilmemişlerdi. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Hâlbuki (o kâfirler), onların üzerine muhâfızlar olarak gönderilmemişlerdi. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Halbuki, üzerlerine gözcü gönderilmemişlerdi. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Halbuki bunlar, onların üzerlerine gözeticiler olarak gönderilmemişlerdi. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Oysa onlar mü'minlere gözcü olsun diye gönderilmemişlerdi. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | But they had not been sent as keepers over them! |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Mutaffifin Sûresi 33. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...