# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَاِذَا ق۪يلَ لَهُمُ ارْكَعُوا لَا يَرْكَعُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Ve-iżâ kîle lehumu-rke’û lâ yerke’ûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Onlara: “Haydi, Allah’ın huzurunda boyun eğin, O’na kullukta bulunun!” dendiği zaman boyun eğmezler. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Onlar, kendilerine: «Allah'ın huzurunda eğilin!» denildiği vakit eğilmezler. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Onlara "Rüku edin" denildiğinde rükua varmazlar. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Onlara, “Rükû edin (namaz kılın)” dendiği zaman rükû etmezler. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Onlara: "Rüku edin" denildiği zaman etmezler. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Yerler, içerler de rükû' edin denildiği zaman onlara, rükû' etmezler |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Onlara «(Allahın huzuurunda) eğilin» denildiği zaman eğilmezler. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Hem onlara: “Rükû' edin!” denildiği zaman, rükû' etmezler. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Onlar: “- İtaat edin, namaz kılın.” denildiği zaman, itaat etmezler. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Onlara «Rükû ediniz!» denildiği zaman rükû etmezler. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Rükû edin denildiğinde onlar rükû etmezler. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And when it is said to them, "Prostrate yourselves!" they do not so. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Mürselât Sûresi 48. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...