# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | هٰذَا يَوْمُ الْفَصْلِۚ جَمَعْنَاكُمْ وَالْاَوَّل۪ينَ | |
Türkçe Okunuşu * | Hâżâ yevmu-lfasl(i)(s) cema’nâkum vel-evvelîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Bugün hüküm günüdür. Sizi de, öncekileri de bir araya topladık. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | (O zaman şöyle denir:) Bu, ayırım günüdür. Sizi ve sizden öncekileri bir araya getirdik. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | "Bu, sizleri ve öncekileri topladığımız hüküm günüdür." |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Bu, hüküm ve ayırma günüdür. Sizi ve öncekileri bir araya toplamışızdır. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Bu, işte o hüküm günüdür. Sizi ve öncekileri bir araya topladık. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Bu işte o fasıl günü topladık sizi ve evvelkileri |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Bu, ayırd etme ve hukûm verme günüdür. Sizi de, evvelki (ümmet) leri de (bir arada) toplamışızdır. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Onlara şöyle denilir:) “Bu, (hak ile bâtılın) ayırma (hüküm verme) günüdür! Sizi ve (sizden) öncekileri bir araya getirdik.” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Bu, (haklı ile haksızın ayırd edileceği) fâsıl günü, sizi ve evvelki ümmetleri topladık. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | İşte bu, ayırdetme günüdür, sizleri de evvelkileri de toplayıverdik. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Bugün hüküm günüdür. Sizi ve öncekileri toplamışızdır. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | That will be a Day of Sorting out! We shall gather you together and those before (you)! |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Mürselât Sûresi 38. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: اَلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَلَمْ يَلْبِسُٓوا ا۪يمَانَهُمْ بِظُلْمٍ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمُ الْاَمْنُ وَهُمْ مُهْتَدُونَ۟ İman edip ...
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...