# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اَللّٰهُ الَّذ۪ي جَعَلَ لَكُمُ الْاَنْعَامَ لِتَرْكَبُوا مِنْهَا وَمِنْهَا تَأْكُلُونَۘ | |
Türkçe Okunuşu * | (A)llâhu-lleżî ce’ale lekumu-l-en’âme literkebû minhâ ve minhâ te/kulûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Bir kısmına binesiniz, bir kısmının etinden de yiyesiniz diye hayvanları sizin için var eden Allah’tır. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Allah, kimine binesiniz, kimini yiyesiniz diye sizin için hayvanları yaratandır. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Binek olarak kullanmanız ve yemeniz için hayvanları sizin için yaratan Allah'tır. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Allah, bir kısmına binesiniz, bir kısmını da yiyesiniz diye sizin için hayvanları yaratandır. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Kimine binesiniz, kimini de yiyesiniz diye sizin için o yumuşak başlı hayvanları yaratan Allah'tır. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Allah odur ki sizin için (en'amı) o yumuşak başlı hayvanları yarattı, onlardan binid edinesiniz diye, hem onlardan yersiniz |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Allah, kimine binesiniz, kimini yiyesiniz diye, sizin için davarlar yaratandır. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Allah, bir kısmına binesiniz, bir kısmından da yiyesiniz diye hayvanları sizin için(ni'met) kılandır. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Allah O'dur ki, sizin için davarlar yarattı, onlardan (deve gibi hayvanlar) binek edinesiniz diye... Onların bir kısmından da yersiniz. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Allah, o (Zât-ı Akdes)dir ki, sizin için dört ayaklı hayvanlar yarattı. Onlardan bir kısmına binesiniz ve onlardan yiyesiniz diye (onları vücuda getirdi). |
11. | Ümit Şimşek Meali | Sizin için davarları yaratan Allah'tır; onlardan bindikleriniz de vardır, yedikleriniz de. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | It is Allah Who made cattle for you, that ye may use some for riding and some for food; |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Mü'min Sûresi 79. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...