# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَيَسْـَٔلُونَكَ عَنْ ذِي الْقَرْنَيْنِۜ قُلْ سَاَتْلُوا عَلَيْكُمْ مِنْهُ ذِكْرًاۜ | |
Türkçe Okunuşu * | Veyes-elûneke ‘an żî-lkarneyn(i)(s) kul seetlû ‘aleykum minhu żikrâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Rasûlüm! Sana Zülkarneyn’den soruyorlar. De ki: “Onun hakkında size öğüt ve hatırlatma olacak bazı bilgiler okuyacağım:” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | (Resûlüm!) Sana Zülkarneyn hakkında soru sorarlar. De ki: Size ondan bir hatıra okuyacağım. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Sana Zülkarneyn'i sorarlar, "Onu size anlatacağım" de. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | (Ey Muhammed!) Bir de sana Zülkarneyn hakkında soru soruyorlar. De ki: “Size ondan bir anı okuyacağım.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Bir de sana Zülkarneyn'den soruyorlar. De ki: Size ondan bir hatıra okuyacağım. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Bir de sana Zülkarneynden suâl ediyorlar, de ki size ondan bir yadigâr okuyacağım |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Sana Zülkarneyni sorarlar. De ki: «Size onun (haalinden) de haber söyleyeyim». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Ey Habîbim!) Sana Zülkarneyn'den de soruyorlar. De ki: “Size ondan bir hâtıra okuyacağım (anlatacağım).” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Ey Rasûlüm, bir de sana Zü'l-Karneyn'den (haber) soruyorlar, (müşrikler seni imtihan etmek için). De ki: “- Size ondan bir haber anlatacağım: |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve sana Zülkarneyn'den sual ediyorlar. De ki: «O'na dair size kâfi bir haber hikâye edeceğim.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | Sana bir de Zülkarneyn'i soruyorlar. “Size ondan bir hatıra okuyacağım” de. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | They ask thee concerning Dhu al Qarnayn. Say, "I will rehearse to you something of his story." |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Kehf Sûresi 83. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...