# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اِنَّا جَعَلْنَا مَا عَلَى الْاَرْضِ ز۪ينَةً لَهَا لِنَبْلُوَهُمْ اَيُّهُمْ اَحْسَنُ عَمَلًا | |
Türkçe Okunuşu * | İnnâ ce’alnâ mâ ‘alâ-l-ardi zîneten lehâ linebluvehum eyyuhum ahsenu ‘amelâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Şüphesiz biz, insanların amel bakımından hangisinin daha güzel olduğunu deneyip ortaya çıkaralım diye yeryüzünde bulunan her şeyi ona mahsus bir zînet ve imtihan için bir malzeme yaptık. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Biz, insanların hangisinin daha güzel amel edeceğini deneyelim diye yeryüzündeki her şeyi dünyanın kendine mahsus bir zinet yaptık. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | İnsanların hangisinin daha iyi iş işlediğini ortaya koyalım diye, yeryüzünde olan şeyleri, yeryüzünün süsü yaptık. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | İnsanların hangisinin daha güzel amel yaptığını deneyelim diye şüphesiz biz yeryüzündeki şeyleri ona bir zinet yaptık. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Biz yeryüzündeki şeyleri kendisine süs olsun diye yarattık ki, insanların hangisinin daha güzel amel edeceğini deneyelim. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Biz Yer yüzündeki şeyleri ona bir ziynet yaptık ki insanları imtihan edelim: hangisi daha güzel bir amel yapacak? |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Biz yer üzerinde olan şeylere, onlara mahsus, birer zînet verdik, (insanların) hangisinin ameli daha güzel, onları imtihan edelim diye. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Şübhesiz ki biz, yeryüzündeki şeyleri kendine bir ziynet kıldık ki, (insanların)hangileri amelce daha güzeldir diye onları imtihân edelim. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Biz, yeryüzünde olan şeyleri, yer halkına bir süs yaptık ki, insanların hangisi daha güzel bir amelde bulunacağını imtihan edelim. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Biz yeryzünde olanları onun için bir ziynet kıldık ki, hangisi amelce daha güzeldir diye insanları imtihan edelim. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Biz yeryüzünü üzerindekilerle süsledik ki, hangisi daha güzel işler yapacak diye insanları sınayalım. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | That which is on earth we have made but as a glittering show for the earth, in order that We may test them - as to which of them are best in conduct. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Kehf Sûresi 7. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...