# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَمَٓا اَمْرُنَٓا اِلَّا وَاحِدَةٌ كَلَمْحٍ بِالْبَصَرِ | |
Türkçe Okunuşu * | Vemâ emrunâ illâ vâhidetun kelemhin bilbasar(i) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Olmasını istediğimiz şeyle ilgili emrimiz, başka değil, bir “Ol!” demektir; bir göz kırpması gibi hızlıdır. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Bizim buyruğumuz, bir anlık bakış gibi, bir tek sözden başka bir şey değildir. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Bizim buyruğumuz bir göz kırpması gibi anidir. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Emrimiz ancak bir tek emirdir. Göz kırpması gibidir. (Anında gerçekleşir.) |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Buyruğumuz yalnız bir tekdir, göz açıp yumma gibidir. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Emrimiz de başka değil birdir, bir lemhi basar gibidir |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Ve bizim emrimiz (başka değil), birdir, bir göz kırpması gibi (sür'atli) dir. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Ve (olmasını dilediğimiz şey için) bizim emrimiz, ancak bir (“Ol!” demek)tir; (onun olması) bir göz açıp kapama gibidir. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | (Bir şeyin olmasını murad ettik mi) emrimiz başka değil, ancak birdir (yalnız ol kelimesidir, oluverir); bir göz kırpması gibidir. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Bizim emrimizde başka değil, ancak birdir, göz ile bir bakış gibidir. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Bizim emrimiz, gözün bir bakışı gibidir. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And Our Command is but a single (Act),- like the twinkling of an eye. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Kamer Sûresi 50. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...