# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَلَقَدْ صَبَّحَهُمْ بُكْرَةً عَذَابٌ مُسْتَقِرٌّۚ | |
Türkçe Okunuşu * | Ve lekad sabbehahum bukraten ‘ażâbun mustekir(run) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Bir sabah vakti, önüne geçilemez ve yakalarını bir daha bırakmayacak bir azap onları kıskıvrak yakalayıverdi. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Bir sabah kendilerine, yakalarını bir daha bırakmayacak olan bir azap gelip çattı. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | And olsun ki, sabah erken, önü alınmaz bir azap başlarına geldi. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Andolsun, onlara sabahleyin erkenden kalıcı bir azap geldi. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Sabah erken, onları kararlı bir azab yakaladı. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ve Celâlim hakkı için bastırıverdi kendilerini bir sabah bir azâbı müstekır |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Andolsun ki onlara bir sabah, (yakalarını) asla bırakmayacak olan bir azâb baskın yapdı. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | And olsun ki devamlı bir azab, onları bir sabah erkenden yakalayıverdi. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Celâlim hakkı için, bir sabah vakti, devamlı bir azab onları bastırıverdi. (Bu azab, cehenneme atılışlarına dek devam edecektir). |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Andolsun ki, onları sabahleyin erkenden bir daimi azab yakaladı. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Bir sabah vakti, yakalarını bir daha bırakmayacak bir azap onları yakalayıverdi. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Early on the morrow an abiding Punishment seized them: |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Kamer Sûresi 38. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...
Kâf sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 45 âyettir. İsmini 1. âyette geçen ق (Kāf) harfinden alır. Resmî tertîbe göre 50, iniş sırasına göre 34. sûredir. ...
Yasin suresi Mekke’de nazil olmuştur. 83 ayettir. İsmini birinci ayette geçen يٰسٓ (Yasin) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, nüzul (İniş) sırası ...
Ayet-i kerimede buyrulur: قُلْ اَرَاَيْتُمْ اِنْ اَخَذَ اللّٰهُ سَمْعَكُمْ وَاَبْصَارَكُمْ وَخَتَمَ عَلٰى قُلُوبِكُمْ مَنْ اِلٰهٌ غَيْرُ اللّٰهِ يَأ ...