# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَمَنْ كَانَ ف۪ي هٰذِه۪ٓ اَعْمٰى فَهُوَ فِي الْاٰخِرَةِ اَعْمٰى وَاَضَلُّ سَب۪يلًا | |
Türkçe Okunuşu * | Vemen kâne fî hâżihi a’mâ fehuve fî-l-âḣirati a’mâ veedallu sebîlâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Dünyada dinî gerçeklere karşı kör olan âhirette de kördür; hatta oradaki şaşkınlığı daha da fazla olacaktır. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Bu dünyada kör olan kimse ahirette de kördür; üstelik iyice yolunu şaşırmıştır. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Bu dünyada kalbi kör olan, ahirette de kör ve daha şaşkındır. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Kim bu dünyada körlük ettiyse ahirette de kördür, yolunu daha da şaşırmıştır. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Her kim bu dünyada (manen) kör ise ahirette de kördür. Ve gidişçe daha şaşkındır. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Her kim de bu Dünyada körlük ettise o artık Âhırette daha kör ve gidişçe daha şaşgındır |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Kim bu (dünyâ) da kör olursa o, âhiretde de kördür, yolca da daha şaşkındır. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Ve kim burada (bu dünyada, kalbi) kör olursa, o takdirde o, âhirette de kördür ve yolca en sapık olandır. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Kim de bu dünyada (hakkı görüp kabul etmiyecek şekilde) kör olursa, artık o, ahirette de kördür ve yol bakımından da daha sapıktır. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve her kim burada (hakikatları görmeyip kalben) kör oldu ise işte o, ahirette de kördür, yolca da daha sapıktır. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Kim bu dünyada kör ise, işte o âhirette de kördür ve daha da şaşkın bir yoldadır. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | But those who were blind in this world, will be lind in the Hereafter, and most astray from the Path. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. İsrâ Sûresi 72. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...