# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَمَا نُؤَخِّرُهُٓ اِلَّا لِاَجَلٍ مَعْدُودٍۜ | |
Türkçe Okunuşu * | Vemâ nu-aḣḣiruhu illâ li-ecelin ma’dûd(in) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Biz o günü sadece belli bir süreye kadar erteliyoruz. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Biz onu (kıyamet gününü) sadece sayılı bir müddete kadar bekletiriz. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Biz, o günü, ancak belli bir süreye kadar geciktiririz. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Biz onu ancak belirli bir zamana kadar erteliyoruz. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Biz onu sadece belli bir süreye kadar geciktiriyoruz. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ve biz onu ancak sayılı bir ecel için te'hir ediyoruz. |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Biz onu (kıyaamet gününü) ancak sayılı bir müddet için gecikdiririz. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Fakat onu (o günü), ancak sayılı bir müddet için te'hîr ediyoruz. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Biz, o kıyamet gününü ancak sayılı bir müddet için geriye bırakıyoruz. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve Biz onu ancak sayılı bir müddet için tehire bırakmış oluruz. |
11. | Ümit Şimşek Meali | O günü belirlenmiş vakitten geriye bırakmayız. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Nor shall We delay it but for a term appointed. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Hûd Sûresi 104. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...