# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | لَهَا سَبْعَةُ اَبْوَابٍۜ لِكُلِّ بَابٍ مِنْهُمْ جُزْءٌ مَقْسُومٌ۟ | |
Türkçe Okunuşu * | Lehâ seb’atu ebvâbin likulli bâbin minhum cuz-un maksûm(un) | |
1. | Ömer Çelik Meali | “Onun yedi kapısı vardır. O azgınlardan kimin hangi kapıdan gireceği belirlenmiştir.” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Cehennemin yedi kapısı vardır. Onlardan her kapı için birer gurup ayrılmıştır. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | O cehennemin yedi kapısı olup, her kapıdan onların girecekleri ayrılmış bir kısım vardır. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Onun yedi kapısı vardır ve her kapıya onlardan bir grup ayrılmıştır. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | "Cehennemin yedi kapısı vardır. O kapıların herbiri için birer grup ayrılmıştır." |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Onun yedi kapısı vardır, her kapıya onlardan bir cüz'i maksum |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | «Onun yedi kapısı, onlardan her kapının (onlara) ayrılmış birer nasıybi vardır». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Onun (birbirinden aşağı yedi tabaka için, ayrı ayrı) yedi kapısı vardır. Her bir kapı için, onlardan (o tabakanın ehli olacak azgınlardan) ayrılmış bir mikdar vardır. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | O cehennem'in yedi kapısı olup, her bir kapıya onlardan bir miktar bölünmüştür. (Tabakaları ayrı ayrıdır.) |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | «Onlar için yedi kapı vardır. Herbir kapı için onlardan ayrılmış bir cüz vardır.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | Onun yedi kapısı vardır. Herbir kapı için de onlardan bir bölük ayrılmıştır. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | To it are seven Gates: for each of those gates is a (special) class (of sinners) assigned. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Hicr Sûresi 44. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: اَلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَلَمْ يَلْبِسُٓوا ا۪يمَانَهُمْ بِظُلْمٍ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمُ الْاَمْنُ وَهُمْ مُهْتَدُونَ۟ İman edip ...
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...