# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَتَأْكُلُونَ التُّرَاثَ اَكْلًا لَمًّاۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Ve te/kulûne-tturâśe eklen lemmâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Mirastan ne gelse, helâl-haram demeden alabildiğine yiyorsunuz. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 17, 18, 19, 20. Hayır! Doğrusu siz yetime ikram etmiyorsunuz, yoksulu yedirmeye birbirinizi teşvik etmiyorsunuz. Haram helâl demeden mirası yiyorsunuz. Malı aşırı biçimde seviyorsunuz. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Size kalan mirası hak gözetmeden yiyorsunuz. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Haram helâl demeden mirası alabildiğine yiyorsunuz. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Oysa mirası öyle bir yiyorsunuz ki, haramhelal gözetmeden. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Halbuki mîrası öyle bir yiyiş yiyorsunuzki |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Mirası halâl, haaram demeyib alabildiğinize yersiniz. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Hem mîrâsı, helâl haram demeyen bir yiyişle yiyorsunuz! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Mirası, helâl - haram ayırmaksızın habire yersiniz. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve miras bırakılan malı şiddetlicesine yersiniz. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Mirası haram helâl demeden yiyorsunuz. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And ye devour inheritance - all with greed, |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Fecr Sûresi 19. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...