# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اِنَّ اللّٰهَ عَالِمُ غَيْبِ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ اِنَّهُ عَل۪يمٌ بِذَاتِ الصُّدُورِ | |
Türkçe Okunuşu * | İnna(A)llâhe ‘âlimu ġaybi-ssemâvâti vel-ard(i)(c) innehu ‘alîmun biżâti-ssudûr(i) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Şüphesiz Allah, göklerin ve yerin bütün gizliliklerini bilendir. Doğrusu O, göğüslerde saklı bulunan bütün gizli düşünce, niyet ve inançları da hakkıyla bilir. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Allah, göklerin ve yerin gaybını bilir. O, kalplerin içinde ne varsa onu da hakkıyla bilendir. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Allah şüphesiz, göklerin ve yerin gaybını bilir. Doğrusu O kalplerde olanı bilendir. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Şüphesiz Allah, göklerin ve yerin gaybını bilendir. Şüphesiz O, göğüslerin özünü (kalplerde olanı) hakkıyla bilendir. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Şüphe yok ki Allah, göklerin ve yerin gaybını bilir. Elbette o, sinelerin içinde olanları da bilir. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Şübhe yok ki Allah, Göklerin ve Yerin gaybine âlimdir. Elbette o sînelerin künhünü bilir |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Şübhesiz ki Allah göklerin ve yerin kaybını bilendir. Muhakkak O, göğüslerin özünde ne varsa onu da hakkıyle bilicidir. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Muhakkak ki Allah, göklerin ve yerin gaybını (bütün gizliliklerini) bilendir. Doğrusu O, sînelerin içinde olanı (dahi) hakkıyla bilicidir. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Şüphesiz ki Allah göklerin ve yerin gaybını (gizli olan her şeyini) bilendir. Elbette O, kalblerde gizlenenleri tamamiyle bilir. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Şüphe yok ki Allah, göklerin ve yerin gaybına alîmdir. Muhakkak ki O, sinelerde gizli olanları tamamıyla bilendir. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Allah göklerin ve yerin gizliliklerini bilir. O, gönüllerde saklı olanı da bilendir. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Verily Allah knows (all) the hidden things of the heavens and the earth: verily He has full knowledge of all that is in (men´s) hearts. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Fâtır Sûresi 38. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: اَلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَلَمْ يَلْبِسُٓوا ا۪يمَانَهُمْ بِظُلْمٍ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمُ الْاَمْنُ وَهُمْ مُهْتَدُونَ۟ İman edip ...
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...