# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | قَالُوا يَا وَيْلَنَٓا اِنَّا كُنَّا ظَالِم۪ينَ | |
Türkçe Okunuşu * | Kâlû yâ veylenâ innâ kunnâ zâlimîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Onlar ise: “Eyvahlar olsun bize! Gerçekten biz kendimize yazık etmişiz” diye feryat ediyorlardı. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | «Vay başımıza gelenlere! dediler; gerçekten biz zalim insanlarmışız.» |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | "Vay başımıza gelenlere! Doğrusu biz haksızlık yapmış kimseleriz" dediler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | “Eyvah bizlere! Bizler gerçekten zalim kimseler idik” dediler. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Onlar da: "Vay bizlere! Biz gerçekten zalimler idik" dediler. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Vay bizlere: bizler cidden zalimler idik dediler |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Dediler: «Ne yazık bize! Biz hakıykaten zaalimler idik». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Onlar:) “Eyvah başımıza gelenlere! Gerçekten biz zâlim kimselermişiz!” dediler. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | (Onlar kurtuluştan ümid keserek): “- Vay bizlere! Biz gerçekten zalimler idik.” dediler. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Dediler ki: «Vay halimizel Muhakkak ki, biz zalimler olmuş idik.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | “Eyvah!” dediler. “Biz gerçekten kendimize yazık etmişiz.” |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | They said: "Ah! woe to us! We were indeed wrongdoers!" |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Enbiyâ Sûresi 14. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: يَوْمَ يَجْمَعُ اللّٰهُ الرُّسُلَ فَيَقُولُ مَاذَٓا اُجِبْتُمْۜ قَالُوا لَا عِلْمَ لَنَاۜ اِنَّكَ اَنْتَ عَلَّامُ الْغُيُو ...
Ayet-i kerimede buyrulur: يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا عَلَيْكُمْ اَنْفُسَكُمْۚ لَا يَضُرُّكُمْ مَنْ ضَلَّ اِذَا اهْتَدَيْتُمْۜ اِلَى اللّٰهِ مَ ...
Ayet-i kerimede buyrulur: قُلْ لَا يَسْتَوِي الْخَب۪يثُ وَالطَّيِّبُ وَلَوْ اَعْجَبَكَ كَثْرَةُ الْخَب۪يثِۚ فَاتَّقُوا اللّٰهَ يَٓا اُو۬لِي الْاَلْب ...
Ayet-i kerimede buyrulur: يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُٓوا اِنَّمَا الْخَمْرُ وَالْمَيْسِرُ وَالْاَنْصَابُ وَالْاَزْلَامُ رِجْسٌ مِنْ عَمَلِ الشَّيْ ...
Nisâ sûresi Medine’de nâzil olmuştur, 176 âyettir. İsmini, birinci âyette geçen ve “kadınlar” mânasına gelen اَلنِّسَاءُ (Nisâ) kelimesinden alır. A ...
Hucurât sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 4. âyette geçen ve “odalar” mânasına gelen اَلْحُجُرَاتُ (hucurât) kelimesinden alır. Bu ...