# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَمَا نُرْسِلُ الْمُرْسَل۪ينَ اِلَّا مُبَشِّر۪ينَ وَمُنْذِر۪ينَۚ فَمَنْ اٰمَنَ وَاَصْلَحَ فَلَا خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلَا هُمْ يَحْزَنُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Vemâ nursilu-lmurselîne illâ mubeşşirîne ve munżirîn(e)(s) femen âmene veasleha felâ ḣavfun ‘aleyhim velâ hum yahzenûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Biz peygamberleri ancak müjdeci ve uyarıcı olarak göndeririz. Dolayısıyla kim iman eder, hâlini ve yolunu düzeltirse onlara hiçbir korku yoktur, onlar mahzun da olmayacaklardır. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Biz, peygamberleri ancak müjdeleyiciler ve uyarıcılar olarak göndeririz. Kim iman eder ve kendini düzeltirse onlara korku yoktur. Onlar üzüntü de çekmeyecekler. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Peygamberleri ancak müjdeci ve uyarıcı olarak gönderiyoruz. Kim inanır ve nefsini ıslah ederse onlara korku yoktur, onlar üzülmeyeceklerdir. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Biz peygamberleri ancak müjdeleyiciler ve uyarıcılar olarak göndeririz. Kim iman eder ve kendini düzeltirse onlara korku yoktur. Onlar mahzun da olacak değillerdir. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Biz peygamberleri, ancak rahmetimizin müjdecileri ve azabımızın habercileri olmak üzere göndeririz. Artık kim iman edip durumunu düzeltirse, onlara hiç korku yoktur. Onlar mahzun da olmayacaklardır. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Biz o gönderilen Peygamberleri ancak rahmetimizin müjdecileri, ve azâbımızın habercileri olmak üzere göndeririz, onun için kim iyman edib salâh yolunu tutarsa onlara korku yoktur ve mahzun olacaklar onlar değildir |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Biz peygamberleri rahmetimizin müjdecileri ve azabımızın habercileri olmakdan başka (hal ve sıfatlarla) göndermeyiz. O halde kim îman eder ve (kendini) düzeltirse onların üzerine hiç bir korku yokdur. Onlar mahzun da olacak değillerdir. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Hâlbuki (biz,) peygamberleri ancak müjdeleyiciler ve (aynı zamanda) korkutucular olarak göndeririz. O hâlde kim îmân edip (hâlini) ıslâh ederse, artık onlara bir korku yoktur, onlar mahzun da olmazlar. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Biz, peygamberleri, ancak müminleri cennetle müjdeleyici ve kâfirleri cehennemle korkutucu olarak gönderdik. o halde, kim iman edip hâlini düzeltirse, onlara korku yoktur ve onlar, mahzun olacak da değillerdir. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Biz peygamberleri göndermeyiz, ancak mübeşşirler ve münzirler olmak üzere göndeririz. İmdi her kim imân eder ve (halini) ıslahta bulunursa artık onlar için bir korku yoktur ve onlar mahzun da olmayacaklardır. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Biz peygamberleri ancak müjde verici ve uyarıcı olarak gönderdik. Kim iman eder ve durumunu düzeltirse, artık ne bir korku vardır onlara, ne de mahzun olurlar. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | We send the messengers only to give good news and to warn: so those who believe and mend (their lives),- upon them shall be no fear, nor shall they grieve. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. En'âm Sûresi 48. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...