En'âm Sûresi(6) 137. Ayet


137 / 165


# Meal Ayet
Arapça وَكَذٰلِكَ زَيَّنَ لِكَث۪يرٍ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَ قَتْلَ اَوْلَادِهِمْ شُرَكَٓاؤُ۬هُمْ لِيُرْدُوهُمْ وَلِيَلْبِسُوا عَلَيْهِمْ د۪ينَهُمْۜ وَلَوْ شَٓاءَ اللّٰهُ مَا فَعَلُوهُ فَذَرْهُمْ وَمَا يَفْتَرُونَ
Türkçe Okunuşu * Vekeżâlike zeyyene likeśîrin mine-lmuşrikîne katle evlâdihim şurakâuhum liyurdûhum veliyelbisû ‘aleyhim dînehum(s) velev şâa(A)llâhu mâ fe’alûh(u)(s) feżerhum vemâ yefterûn(e)
1. Ömer Çelik Meali İşte böylece Allah’a ortak tuttukları o sahte tanrılar, gittikleri bu yolda müşriklerden pek çoğuna çocuklarını öldürmeyi bile iyi bir iş göstermekte, neticede bizzat kendilerini helâke sürüklediği gibi, dinlerini de karmakarışık hâle getirmektedir. Eğer Allah dileseydi böyle yapamazlardı. Şu halde sen onları, uydurdukları yalanlarla baş başa bırak!
2. Diyanet Vakfı Meali Bunun gibi ortakları, müşriklerden çoğuna çocuklarını (kızlarını) öldürmeyi hoş gösterdi ki, hem kendilerini mahvetsinler hem de dinlerini karıştırıp bozsunlar! Allah dileseydi bunu yapamazlardı. Öyle ise onları uydurdukları ile başbaşa bırak!
3. Diyanet İşleri (Eski) Meali Böylece, putlara hizmet edenler, puta tapanların çoğunu helake sürüklemek, dinlerini karma karışık etmek için çocuklarını öldürmelerini onlara iyi göstermişlerdir. Allah dileseydi bunu yapamazlardı. Sen onları ve iftiralarını bir tarafa bırak.
4. Diyanet İşleri (Yeni) Meali Yine bunun gibi, Allah’a ortak koşanların çoğuna, koştukları ortaklar, çocuklarını öldürmelerini güzel gösterdi ki; onları helâke sürüklesinler ve dinlerini karıştırıp onları yanıltsınlar. Eğer Rabbin dileseydi, bunu yapamazlardı. Artık sen onları uydurdukları ile baş başa bırak.
5. Elmalılı Hamdi Yazır Meali Yine ortakları, müşriklerden çoğuna evlatlarını öldürmeyi güzel gösterdi ki, hem kendilerini mahvetsinler, hem de dinlerini karıştırıp bozsunlar. Allah dileseydi bunu yapamazlardı. O halde onları, uydurduklarıyla baş başa bırak!
6. Elmalılı Meali (Orjinal) Meali Yine bunun gibi müşriklerden çoğuna evlâdlarını öldürmeyi de o taptıkları şerikler iyi bir şey gibi gösterdi, hem kendilerini ifnâ etmek için, hem dinlerini berbad edib şaşırmak için, eğer Allah dilese idi bunu yapmazlardı, o halde bırak onları uydurdukları kanunlarla ne halleri varsa görsünler
7. Hasan Basri Çantay Meali Bunun gibi onların ortakları (olan o putların hizmetçileri), müşriklerden bir çoğuna — hem onları helake düşürmek, hem kendilerine karşı dinlerini karmakarışık etmek için — öz evlâdlarını (kendi elleriyle) öldürmesini hoş göstermişdir. Eğer Allah dileseydi bunu yapmazlardı. Artık sen onları düzmekde devam etdikleri o yalanlarla başbaşa bırak.
8. Hayrat Neşriyat Meali Yine bunun gibi ortakları (olan şeytanlar), müşriklerden birçoğuna evlâdlarını öldürmeyi süslü (câzib) gösterdi ki, onları (bunu yapanları böylelikle) helâk etsinler ve dinlerini kendilerine karıştırsınlar! Eğer (kullarını irâdelerinde serbest bırakan) Allah dileseydi onu (aslâ) yap(a)mazlardı; öyleyse onları ve uydurmakta oldukları şeyleri bırak!
9. Ali Fikri Yavuz Meali Yine bu yaptıkları gibi, müşriklerden çoğuna, evlâdlarını öldürmeyi de, o taptıkları putların hizmetçileri, iyi bir şey halinde gösterdi; hem kendilerini yok etmek, hem de dinlerini karmakarışık etmek için. Eğer Allah dileseydi bunu yapamazlardı. O halde onları bırak da, uydurdukları yalanlarla başbaşa kalsınlar.
10. Ömer Nasuhi Bilmen Meali Ve bunun gibi müşriklerden birçoklarına çocuklarını öldürmeyi, onların ortakları tezyin etmişler. Tâ ki onları helâk etsinler, ve dinlerini de kendilerine karıştırsınlar. Ve eğer Allah Teâlâ dileseydi onu yapmazlardı. Artık onları da, iftira eder oldukları şeyi de bırak.
11. Ümit Şimşek Meali İşte böylece, müşriklerin çoğuna, insan ve cin şeytanlarından olan ortakları, dinlerini karıştırarak onları mahvetmek için, çocuklarını katletmeyi bile hoş göstermiştir. Allah dileseydi onlar bunu yapamazdı; onun için sen onları uydurduklarıyla baş başa bırak.
12. Yusuf Ali (English) Meali Even so, in the eyes of most of the pagans, their "partners" made alluring the slaughter of their children, in order to lead them to their own destruction, and cause confusion in their religion. If Allah had willed, they would not have done so: But leave alone them and their inventions.
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir.
En'âm Sûresi 137. ayetinin tefsiri için tıklayınız
* Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir.


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/04/enam-suresinin-82-ayeti-ne-anlatiyor-195113-m.jpg
Enâm Suresinin 82. Ayeti Ne Anlatıyor?

Ayet-i kerimede buyrulur: اَلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَلَمْ يَلْبِسُٓوا ا۪يمَانَهُمْ بِظُلْمٍ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمُ الْاَمْنُ وَهُمْ مُهْتَدُونَ۟ İman edip ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2017/09/hasta_dua-702x336.jpg
Şifa Ayetleri

Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2019/04/fakirlik_görmez-702x336.jpg
Vakıa Suresi

Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/04/enam-suresinin-79-ayeti-ne-anlatiyor-195094-m.jpg
Enâm Suresinin 79. Ayeti Ne Anlatıyor?

Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/04/enam-suresinin-72-ayeti-ne-anlatiyor-195071-m.jpg
Enâm Suresinin 72. Ayeti Ne Anlatıyor?

Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/04/enam-suresinin-68-ayeti-ne-anlatiyor-195024-m.jpg
Enâm Suresinin 68. Ayeti Ne Anlatıyor?

En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...