# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَاٰتَيْنَاهُمْ مِنَ الْاٰيَاتِ مَا ف۪يهِ بَلٰٓؤٌا مُب۪ينٌ | |
Türkçe Okunuşu * | Ve âteynâhum mine-l-âyâti mâ fîhi belâun mubîn(un) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Kendilerine, her birinde âşikâr bir imtihan bulunan mûcizeler verdik. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Onlara, içinde açık bir imtihan bulunan işaretler verdik. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Onlara, her birinde açıkça bir imtihan bulunan, mucizeler verdik. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Onlara, içinde açık bir imtihan bulunan mûcizeler verdik. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Biz onlara içinde apaçık bir imtihan bulunan mucizeler verdik. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ve onlara âyetlerden öylesini vermiştik ki onda açık bir ni'met ile imtihan vardı |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Bir de onlara âyetlerden, her birinde açık birer imtihan (gizlenmiş) bulunan, şeyler verdik. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Onlara, içinde apaçık bir imtihan bulunan mu'cizelerden de verdik. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Ve onlara (denizin açılması, bıldırcın ve kudret helvası gibi) alâmetlerden öylesini vermiştik ki, onda büyük bir nimet vardı. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve onlara kendisinde apaçık imtihan olan âyetlerden vermiştik. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Kendilerine, herbirinde aşikâr bir imtihan bulunan âyetler verdik. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And granted them Signs in which there was a manifest trial |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Duhân Sûresi 33. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: لِلّٰهِ مُلْكُ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ وَمَا ف۪يهِنَّۜ وَهُوَ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ قَد۪يرٌ Göklerin, yerin ve bunlardaki ...
Ayet-i kerimede buyrulur: يَوْمَ يَجْمَعُ اللّٰهُ الرُّسُلَ فَيَقُولُ مَاذَٓا اُجِبْتُمْۜ قَالُوا لَا عِلْمَ لَنَاۜ اِنَّكَ اَنْتَ عَلَّامُ الْغُيُو ...
Ayet-i kerimede buyrulur: يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا عَلَيْكُمْ اَنْفُسَكُمْۚ لَا يَضُرُّكُمْ مَنْ ضَلَّ اِذَا اهْتَدَيْتُمْۜ اِلَى اللّٰهِ مَ ...
Ayet-i kerimede buyrulur: قُلْ لَا يَسْتَوِي الْخَب۪يثُ وَالطَّيِّبُ وَلَوْ اَعْجَبَكَ كَثْرَةُ الْخَب۪يثِۚ فَاتَّقُوا اللّٰهَ يَٓا اُو۬لِي الْاَلْب ...
Ayet-i kerimede buyrulur: يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُٓوا اِنَّمَا الْخَمْرُ وَالْمَيْسِرُ وَالْاَنْصَابُ وَالْاَزْلَامُ رِجْسٌ مِنْ عَمَلِ الشَّيْ ...
Nisâ sûresi Medine’de nâzil olmuştur, 176 âyettir. İsmini, birinci âyette geçen ve “kadınlar” mânasına gelen اَلنِّسَاءُ (Nisâ) kelimesinden alır. A ...