# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَانْتَقَمْنَا مِنْهُمْ فَاَغْرَقْنَاهُمْ فِي الْيَمِّ بِاَنَّهُمْ كَذَّبُوا بِاٰيَاتِنَا وَكَانُوا عَنْهَا غَافِل۪ينَ | |
Türkçe Okunuşu * | Fentekamnâ minhum feaġraknâhum fî-lyemmi bi-ennehum keżżebû bi-âyâtinâ vekânû ‘anhâ ġâfilîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Bu şekilde âyetlerimizi yalanlayıp onları hiç umursamadıkları için, neticede biz de hak ettikleri cezayı verdik ve hepsini denizde boğduk. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Biz de âyetlerimizi yalanlamaları ve onlardan gafil kalmaları sebebiyle kendilerinden intikam aldık ve onları denizde boğduk. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Bu sebeple onlardan öç aldık, ayetlerimizi yalan sayıp umursamadıkları için onları denizde boğduk. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Bu yüzden onlardan intikam aldık. Âyetlerimizi yalanlamaları ve onları umursamamaları sebebiyle kendilerini denizde boğduk. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Biz de, âyetlerimizi inkâr ettikleri ve onlara kulak vermedikleri için kendilerinden intikam aldık da hepsini denizde boğduk. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Biz de âyetlerimizi tekzib ettikleri ve onlara kulak asmadıkları için kendilerinden intikam aldık da hepsini denizde boğduk |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Artık biz de bunca âyetlerimizi yalanladıkları, onları umursanmadıkları için kendilerinden intikam almak istedik de hepsini denizde boğduk. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Bunun üzerine (biz de) gerçekten onların âyetlerimizi yalanlamaları ve onlardan gafil kişiler olmaları sebebiyle kendilerinden intikam aldık da onları denizde boğduk. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Biz de âyetlerimizi yalanladıkları ve onlara kulak asmayıp gafil bulundukları için kendilerinden intikam aldık da hepsini denizde boğduk. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Artık Biz de onlardan intikam aldık, onları derin denizde gark ettik, onlar âyetlerimizi tekzîp ettikleri ve onlardan gâfil bulundukları için. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Biz de onları denizde boğarak intikam aldık. Çünkü âyetlerimizi yalanlamışlar ve ondan habersiz davranmışlardı. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | So We exacted retribution from them: We drowned them in the sea, because they rejected Our Signs and failed to take warning from them. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. A'râf Sûresi 136. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...
Kâf sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 45 âyettir. İsmini 1. âyette geçen ق (Kāf) harfinden alır. Resmî tertîbe göre 50, iniş sırasına göre 34. sûredir. ...
Yasin suresi Mekke’de nazil olmuştur. 83 ayettir. İsmini birinci ayette geçen يٰسٓ (Yasin) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, nüzul (İniş) sırası ...
Ayet-i kerimede buyrulur: قُلْ اَرَاَيْتُمْ اِنْ اَخَذَ اللّٰهُ سَمْعَكُمْ وَاَبْصَارَكُمْ وَخَتَمَ عَلٰى قُلُوبِكُمْ مَنْ اِلٰهٌ غَيْرُ اللّٰهِ يَأ ...
İbrâhim Âleyhisselâm; Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslâm’ın müştereken kabul ettiği büyük peygamberdir. Kur’an-ı Kerim’de Hz. İbrahim’den (a.s.) birçok ...