# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَغُلِبُوا هُنَالِكَ وَانْقَلَبُوا صَاغِر۪ينَۚ | |
Türkçe Okunuşu * | Feġulibû hunâlike venkalebû sâġirîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | İşte oracıkta Firavun ve takımı yenildiler ve küçük düşüp rezil oldular. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | İşte Firavun ve kavmi, orada yenildi ve küçük düşerek geri döndüler. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | İşte orada yenildiler, küçük düştüler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Artık orada yenilmişler ve küçük düşmüşlerdi. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Orada mağlup olmuş ve küçük düşmüşlerdi. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Artık orada mağlûb olmuşlardı, küçük düşmüşlerdi |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Artık orada yenildiler, zelîl ve makhur geri döndüler. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Artık orada mağlûb oldular ve (kendilerini üstün görüyorlar iken) küçük düşen kimselere döndüler. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | İşte orada yenilmişler ve küçülerek geri dönmüşlerdi. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Artık orada mağlup oldular ve zelil kimseler olarak geri dönüverdiler. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Oracıkta mağlûp oldular ve küçük düştüler. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | So the (great ones) were vanquished there and then, and were made to look small. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. A'râf Sûresi 119. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...